Üzülmek neden
- Ayrıntılar
- Kategori: anilar
- Çarşamba, 19 Kasım 2014 10:41 tarihinde yayınlandı.
- Super User tarafından yazıldı.
- Gösterim: 3349
ÜZÜLMEK NEDEN
Üzülmek güzel ve fayda getiren bir şey midir ki bu insanlar üzülmeye adeta özen gösterirler? Elbette hayır. Üzülmek yıkıcıdır. Yapıcı hiçbir tarafı da yoktur. Bedene zarar verir, ruha zarar verir, manevi güce zarar verir, akla-doğru düşünme yetisine zarar verir. Öyleyse, hüzünlenmeye bahane aranmamalıdır. Hüzünlenmek, doğal ve olması gereken bir duygu olarak kabul edilmemelidir. Çünkü insan üzülmeye, hüzünlenmeye odaklanırsa, üzülmek için pek çok sebep bulabilir. Mutlu olmaya, güzellikleri görmeye odaklanırsa da şükretmek için pek çok sebep bulabilir. Güzel olan, mutluluk ve huzur verecek olan varken neden sıkıntı ve acı vereni tercih edelim ki?
Sürekli hüzünlü bir ruh halinde olup da, Allah'a ve Kuran'a iman ettiklerini söyleyenler ise ya bilgisizlik ya da büyük bir gaflet içindedirler. Çünkü müminler için bazı olayları hayra yorup, bazılarını şerre yormak söz konusu değildir. Her işi hikmetli olan Yüce Allah pek çok ayette, müminler için HER ŞEYİ hayırla yarattığını bildirmiştir. Yani bize kötü gibi görünen hiç bir şey hakikatte kötü değildir. Bu gerçeğin üzerinde sık sık tefekkür etmek, bu konuda tembellik etmemek gereklidir. Bu önemli gerçeği önemsememek, üzerinde düşünmemek, unutmak, aklın ve vicdanın tam kabul etmesi için gayret etmemek, gaflet içerisinde anlamamazlıktan gelmek kişinin dünyasını da ahiretini de zora sokacaktır. Allah her olayı ve her şeyi kusursuz yaratandır. Olaylara mümin gözüyle, Allah'ın yarattığı hikmetler gözüyle bakanlar her zaman güzellikleri görecek, mutlu olacaklardır.
“...Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz.” (Bakara Suresi, 216)
Üzüntüye kapılmamak, Allah'ın istediği, yerine getirilmesi gereken bir sorumluluktur. Müminler sırf Allah'ın rızasına erebilmek için bu ruh halinden kaçınırlar. İnsan üzüntünün faydasız ve tahrip edici olduğunu sadece samimiyetle düşünerek dahi anlayabilir. Ölüm giderek yaklaşmaktayken üzüntü ile, kuruntu ve vesvese ile vakit kaybetmek, geçici şeylere takılıp kalmak ahirette pişmanlık vesilesi olacaktır. Üzülmek yerine, devamlı tatmin duygusuyla şükretmek, sonsuz ahiret hayatını, Rabbimizin vereceği sonsuz nimetleri düşünmek, cennete girecek olma ümidi içinde olmak kişiye mutluluk vermeli, bu sevinç hali tavırlarına ve konuşmasına yansımalıdır. Müminlerin her durumda şükretmesi, her şeyde hayır ve hikmet görmesi, asla ümitsizliğe, dünyevi endişe ve korkulara düşmemesi Kuran'a en uygun olan tavırdır.
"De ki: "Allah'ın bizim için yazdıkları dışında, bize kesinlikle hiçbir şey isabet etmez. O bizim Mevlamızdır. Ve mü'minler yalnızca Allah'a tevekkül etmelidirler"." (Tevbe Suresi, 51)